ERDOĞAN: DOĞANŞEHİR’İ YENİDEN YÜKSELTECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici eşliğinde 6 Şubat’ta meydana gelen depremin etkilediği bölgelere yaptığı ziyareti, Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde.
İlçe girişinde konuşlandırılan konteyner kentte depremzedeleri ziyaret eden Erdoğan, Doğanşehir’i yeniden ayağa kaldıracaklarını söyledi. Ziyaretin ardından açıklama yapan 3 liderden biri olan BBP Genel Başkanı Destici, “Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ‘Kaybedilen canların yerini dolduramıyoruz’ ama geriye kalan her şey onarılacak, onarılacak ve yerine konulacak” dedi. Hangi merkezden, hangi salgından, hangi fitneden çıkarmaya çalışırlarsa çalışsınlar devletimiz ve milletimiz güçlüdür.Bu zorlu süreci inşallah birlik ve beraberlik içinde, devlet ve milletle el ele vererek aşacağız” dedi. BAHÇELİ: OLAĞANÜSTÜ MHP SÜRECİNE GİRİLİYOR Genel Önder Bahçeli, normalleşme sürecine girildiğini belirterek, “Önce beslenme, sonra barınma, sonra emniyet ve asayişin geldiğinin bilinmesi gerekiyor. Uygulamalar göstermiştir ki her üç unsurunda da, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve başta Cumhurbaşkanı olmak üzere ülke yönetimidir. “Değerli bakanlarımız ve kamu görevlilerimiz olarak üstün başarılar elde ettiler. Ondan sonra normalleşme süreci başlıyor. Dün kaybettiğimizden daha iyisini bularak hayatımızı sürdürmek istiyoruz. Bunu da başaracağımıza inanıyorum. ” dedi. ERDOĞAN: 44 BİN 374 CAN KAYBEDİYORUZ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, “6 Şubat depremlerinde 11 ilde 44 bin 374 canımızı kaybettik. Ayrıca 115 binin üzerinde vatandaşımız enkaz altından yaralı olarak kurtarıldı. afetin ilk günlerinde, özellikle o kötü hava şartlarında, deprem bölgesindeki ekipler hayatını kaybetti.Hizmet dışı kalması, bozuk yolların ulaşımı zorlaştırması gibi elimizde olmayan sebeplerle hepimiz sıkıntılı bir dönemden geçtik. dedi. söz konusu. BÜYÜK VE KÜÇÜK DEPREM SAYISI 11 BİNİ BULDU 6 Şubat’tan bu yana irili ufaklı 11 bin depremin meydana geldiğini belirten Erdoğan, “Geçen hafta Hatay’da meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüğündeki depremlerde Kahramanmaraş’taydık.” Dün öğle saatlerinde Malatya’da 5.6 büyüklüğünde bir depremle sarsıldık. Aslında telaşlı olan şehirlerimiz bu artçı sarsıntılar nedeniyle sürekli teyakkuz halinde. Hasar gören binalarda yeni harabelerin oluşmasına neden olan artçı sarsıntılarda hayatını kaybeden ve yaralanan vatandaşlarımız oldu. Bilim insanları ülkemizde eşi benzeri görülmemiş bir sarsıntının yaşandığını dile getiriyor. Şimdiye kadar meydana gelen irili ufaklı deprem sayısı 11 bine ulaştı. En ufak bir ihmalin, kusurun ya da ilgisizliğin bedelini insan hayatıyla ödediğimiz hassas günlerden geçiyoruz. Binalardan uzak durmalarını hatırlatın. Umuyorum. Herhangi bir nedenle hayatınızı tehlikeye atacak adımlardan lütfen kaçınınız. Devlet ve millet olarak yüzyılın felaketine karşı yüzyılın dayanışmasını sergileyerek engelleri aşmaya çalışıyoruz. Deprem sonrası bölgeye yaptığımız ziyaretlerde yıkımın boyutuna bizzat şahit olduk. Geçen hafta başlattığımız il ve ilçe ziyaretlerimiz vesilesiyle sahada yürütülen çalışmaları görüyoruz.” Erdoğan, “İlçemizde (Doğanşehir) dağıttığımız çadır sayımız 3 bin 750’yi geçiyor. sayısı 530’a ulaşacak konteynerleri belirlenen alanlara kurun. 3 öğün yemek veren 13 seyyar mutfağımızın faaliyetlerinin yanı sıra yemek ve yemek dağıtımı da devam ediyor.” ilçemizde tüm mahallelere elektrik verilmiştir. Biraz daha hassas bir konu olan doğalgaz konusunda da çalışmalar devam ediyor. Deprem ve heyelan nedeniyle ilçemizin karayolu altyapısında bozulanları onardık. Karayolları gruplarımız her yerde olduğu gibi Doğanşehir’de de canla başla çalışıyor. Enkaz kaldırma çalışmalarımız sona ererken, kentlerimizin yeniden imar süreçlerine başlıyoruz. Bu çerçevede ekiplerimiz ilçemizde bulunan 6 bin 296 binanın 10 bin 127 bağımsız bölümünün yıkıldığını, derhal yıkılacağını ve ağır hasarlı olduğunu belirledi. 28.915 binada 86.332 bağımsız bölüme ulaşmaktadır. Bu tespitler ışığında inşaat ve imar çalışmalarına hız verdik. Malatya’da 62 bin konut, 16 bin 714 köy evi yapacağız. Halkımızın hayatını tehlikeye atan tüm binaları yıkıp yenilerini daha sağlam zeminlere inşa ederek vatandaşlarımıza teslim etme kararlığındayız. İnşallah en kısa zamanda Doğanşehir’i tekrar ayağa kaldıracağız. Bunu geçmişte defalarca yaptık. Elazığ, Malatya, İzmir, Düzce, Van sarsıntılarında, Antalya ve Muğla yangınlarında, Kastamonu, Sinop, Bartın ve Giresun sel felaketlerinde, bölücü terör örgütünün saldırılarıyla yerle bir olan il ve ilçelerimizde bunu yaptık. ‘Yapamazsın, başaramazsın’ diyenlere rağmen vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri hep yerine getirdik. Bize inandınız, bize güvendiniz, bize güvendiniz. Çok şükür biz de sizden utanmadık. Asrın felaketi olarak nitelendirilen bu imtihanı ‘Malatya için, Doğanşehir için hemen şimdi’ diyerek, inşallah sizlerin desteği ve dualarıyla aşacağız. Vatandaşlarımıza gönül rahatlığıyla ikamet edebilecekleri konforlu, aslına uygun ve çağdaş yapıları mutlaka kazandıracağız. Kim ne derse desin biz gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız ve Allah’ın izniyle sizlere verdiğimiz sözü mutlaka tutacağız. İl ve ilçe merkezlerindeki yeni yerleşim alanlarını 3-4 katı geçmeyecek ve şehirlerimizin özgün mimarisine uygun yapılar olarak planlıyoruz. TOKİ binaları, tekniği ve inşaatıyla depremden gururla çıktı. Bunun için birebir sistemi yeni binalarda da uygulayacağız. Tüm bu jeolojik, jeofizik, jeoteknik, hidrojeolojik, sismotektonik ve morfolojik etütlerle birlikte yeni yerleşim yerlerimizi de buna göre seçiyoruz.
“Şehirlerimizi fay hatları, taban sıvılaşması gibi tehditlerden uzak, hakikati ovalardan dağlara taşıyarak inşa etmemiz gerektiği herkesin ortak görüşü. şehir plancıları her kademede bize yol gösteriyor.Kentlerimizin kültür,sanat,geleneksel ve tarihi dokusu,sosyolojisi,Demokrasi ve demokrasi gibi yaşamsal özelliklerini korumak önceliklerimizin başında geliyor.Eski yerleşim yerlerini de yüksek yapılarla canlandıracağız. Malatya başta olmak üzere depremde zarar gören şehirlerimizdeki dini ve kültürel mekanlarımızı tarihe sadakat ve geçmişe saygı anlayışıyla koruyacağız.Afet yönetim sistemimizi tüm afetlere karşı koruyacağız. ülkemizin karşılaşabileceği ve sonuçları üzerinde çalışmalar yapabileceğimiz şekilde geliştireceğiz.Artık kimsenin kaprisleriyle kaybedecek zamanımızın olmadığını görüyoruz. Kentsel dönüşümde ideolojik bağnazlık. Geçmişte muhalefetin kentsel dönüşümle ilgili söylediklerinin tüm kayıtları bizde var ve bunları özellikle milletimize yansıtacağız. Tekrar tekrar izleyeceğiz peki dün kentsel dönüşüm için ne dediler? Bugün ne diyor? Bakın bunun bedelini ödüyoruz. Artık bu millete bu bedeli ödetmeye kimsenin hakkı yoktur. Bunu da başaracağız. Bugüne kadar tecrübelerimizi ve karşılaştığımız engelleri göz önünde bulundurarak kentsel dönüşüm projelerini bir an önce tamamlayacak böyle bir modele yöneleceğiz. Depremin hayatımızın bir gerçeği olduğunu unutmadan hazırlıklarımızı süratle tamamlamak için ne gerekiyorsa yapacağız.”
